Her toplumun ve her ülkenin kendine has bir karakter yapısı ve bunun doğrultusunda ortaya koyduğu yol haritası vardır.
Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman bunu somut ve çarpıcı bir şekilde rahatlıkla görebiliriz.
Böylesine bir görüşü çok partili dönem içerisinde bunu ortaya koyan ilk kişi de Necmeddin Erbakan oldu.
Neydi o?
Milli Görüş
Tıpkı yerli mal gibi,
Milli görüşün olduğu yerde elbette yerli mallar ön plana çıkar.
Erbakan Rahmetli bu konuda aynen şunları söylüyordu, “Türkiye temel İslami değerlerini koruyarak, Avrupa emperyalizmiyle mücadele edip kendi insan ve ekonomik gücüyle gelişebilir”
İşte bu Milli Görüştür.
1970’lerde Türkiye’nin bir an önce ağır sanayisini kurması gerektiğini söylediğinde akıl fukaraları bunun bir hayal olduğunu söyleyip durdular, oysa o günler bu yönde bir adım atılsaydı, bu gün Türkiye bambaşka bir yerde olurdu.
Günümüzde gıdadan sanayiye baktığımız zaman hemen her alanda dünyaya muhtaç hale geldiğimiz apaçık görülüyor.
Aradan geçen yıllardan sonra Milli görüş ruhunun Türkiye’yi kurtaracak bir reçete olduğu açıkça görülmektedir.
Milli olan görüş yalnızca Refah Partisine ait bir görüşte değildir. Bugün gelişmiş ülkelere baktığımız zaman milli olan görüşlerini her an ön plana çıkartıyor ve bundan tavizde vermiyorlar.
İşte Amerika, Almanya ve İsrail gibi ülkeler.
Peki bize ne oluyor?
AK Partisiyle, Cumhuriyet Halk Partisiyle veya diğer partiler neden milli olan görüşe sahip çıkmazlar.
Eğitimde bile milli olan sistemi ortaya koyamadığımız şu günde, bunun tek sebebinin tamamen koltuk hırsıyla hareket etmemizden kaynaklandığını unutmamak lazım.
Sonuç olarak;
Milli olan görüşte, Türk milletinin değerlerinin hayata geçirilmesi vardır, aksi takdirde ne eğitimde ne teknolojide ve ne de sanayi ve tarım alanlarında tezahür edemeyiz diyorum.
Yorum Yazın