2018 yılında 'DİSLEKSİ' konusunu araştırıp, bir yazı kaleme almıştım…
Disleksi’nin hastalık değil de, doğru yönlendirildiğinde çok iyi sonuçlar alınabilecek, sadece dikkat eksikliği olduğunu anlatmıştım.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla tüm ülkede kutlamalar ve törenler yapılırken, Afyon Atatürk İlkokulu'nda yaşanan bir olay herkes tarafından büyük tepki çekti.
Sınıf öğretmeni Ş.Ş. öncülüğünde 24 öğrenci, üzerlerinde Atatürk fotoğrafı ve Türk bayraklarının olduğu tişörtlerle sahneye çıktı.
‘Disleksi’ olduğu belirtilen 4'üncü sınıf öğrencisi M.E.T., gösteri öncesi öğretmeni tarafından gruptan ayrılarak, kenarda bekletildi.
Arkadaşları gösteriyi sunarken, kenarda bekleyen M.E.T. elleri önünde katılımcıların alkışladığı arkadaşlarını izledi.
Gösteri boyunca kenarda arkadaşlarını izleyen M.E.T.'nin görüntüleri sosyal medyada tepkiye neden olunca, Afyon İl Milli Eğitim Müdürlüğü konuyla ilgili inceleme başlattı.
Disleksi konusunda yaptığım araştırmanın bir kısmını paylaşmak istiyorum.
DİSLEKSİ Nedir?
Disleksi; Kısaca okuma güçlüğüdür…
Amerikan Psikoloji Birliği (APA), okuma güçlüğü, matematik güçlüğü ve yazılı anlatım güçlüğünü öğrenme güçlükleri arasına yerleştirmektedir.
Disleksi, yani okuma güçlüğü, en sık görülen tür olduğu için öğrenme güçlüğünün tanımlanmasında dünya’da genel olarak kullanılan bir terim haline gelmiştir.
Breznitz (2008), yapılan araştırmalara göre toplam insan nüfusunun %10-15’inde Disleksi bulunduğunu öne sürmektedir.
Ülkemizde, bu anlamdaki öğrenme güçlüğü hem eğitimciler hem de ebeveyinler tarafından sıklıkla zekâ geriliği olarak anlaşılmakta ve bu sebeple pek çok karışıklık ve yanlış anlaşılmalar yaşanmaktadır.
Kopp-Duller (1995) disleksiyi şöyle tanımlamaktadır:“Normal veya üstün bir zekâya sahip disleksik bir insan çevresini farklı bir şekilde algılar ve harf veya rakamlarla karşılaşınca dikkati azalır. Kısmi performanslarındaki eksiklikler yüzünden, bu simgeleri algısı disleksik olmayan kişilerden farlıdır. Bu okuma, yazma ve aritmetik işlemlerinde güçlükler yaşamasına neden olur.”
Her yıl yüzlerce çocuk, büyük olasılıkla sadece disleksi olduğu için yanlış tanı/anlaşılma sonucunda zekâ geriliği veya benzeri engelleri oldukları düşünülerek yanlış eğitime alınıyor, belki de eğitim hayatları sona erdiriliyor olabilir. Oysa, doğru tanı, yönlendirme ve eğitimle bu çocuklar kazanılabilir ve ülkemize yeni dâhiler, yazarlar, mimarlar vb. kazandırılabilir.
Disleksi olan dâhiler arasında Albert Einstein, Thomas Edison, Alexander GrahamBell, Michael Faraday, Leonardo Da Vinci ve Pablo Picasso sayılabilir.
Daha birçok yazar, sinema /tiyatro sanatçısı, sporcu ve işadamı çocukken Disleksi tanısı konulmuş ve bu doğrultuda eğitim almış insanlardı, bunlara Muhammed Ali, Agatha Christie, Walt Disney, Steven Spielberg, Dustin Hoffman, Bill Gates, Steve Jobs ve John Lennon örnek gösterilebilir.
Disleksi, öyle önemlidir ki, belki de dâhi olan çocuğunuzda zekâ geriliği olduğunu düşünüyorsunuzdur.
Afyon Atatürk İlkokulu 4. Sınıf öğrencisi evladımıza, öğretmeninin bilinçsizce yaptığı hareket için geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
“Bir milletin ilerlemesindeki temel taş çocuklardır! Çocuklara gereken değeri verirseniz, ilgiyi, şefkati gösterirseniz, onlar da bir gökkuşağı edasıyla geleceği renklendireceklerdir” (M.Kemal Atatürk)
güzel yazı için sağolasın.
necmettin peker
01-11-2023 11:27