Karşı köyün tavuklarıyla
tavuklarımız karışmıyor ama,
kayıklarımız, yelkenlilerimiz
aynı sularda yüzüyor.
Seslensen Niko’ya, Aleksis’ e
iki kulaçta gelir.
aynı ezgiyi değişik
sözlerle söyler,
aynı oyunu
farklı figürlerle oynarız.
aynı yemekleri
değişik adlarla biliriz;
tat aynı, zevk aynı,
alışkanlıklarımız aynı.
rakıyı biraz sulandırmışlar,
baklavayı biraz yumuşatmışlar!
velhasıl bin yıldır
aynı coğrafyayı paylaşmışız,
yok birbirimizden farkımız
tıpkı iki kardeş gibi!
Şerif KAYA (Eylül 2015 /Ovacık)
Yorum Yazın