"Kompartımanda ters yöne yürüyenler olsa da, tren hedefine süratle ilerleyecektir."
Siyasette, ticarette ve günlük yaşamda onur ve cesaretin öneminin tartışmaya açık olmadığı gibi, tarih Makyavelist’leri değil idealistleri yazmıştır.
Tarih boyunca; cellatların isimleri bilinmez ama hangi düşüncede olursa olsun fikir ve idealleri uğruna mücadele edenlerin isimleri asla unutulmamıştır.
Düşünürün ‘’Haklı bir yenilgiyi haksız bir galibiyete tercih ederim’’ dediği gibi, günümüzde kişisel çıkarların, toplum çıkarlarının önüne geçmesi kadar absürt bir ortamda yaşıyoruz.
Bu önemli söylemlerden yola çıkarak düşünüyorum ki; insanların idealleri için canla başla çalıştıkları zamanlarda, birileri çıkıp hevesleri kırarcasına şahsi hırs ve menfaatlerinin ideallerinin önüne geçip, sizin ruhunuzu zedelemeye çalışsa dahi, eğer siz inanmış bir kimse iseniz hedefinizden vazgeçmeniz mümkün olmayacaktır.
Bugün ‘bilmediğini bilmeyenler’, hem kekeme hem geveze olarak yollarına devam etmeye çalışmaktadır. Buna karşın dik durabilmenin size verdiği dayanılmaz güç ise her zaman sizi diri tutacaktır.
Sonuç olarak;
Aynı ya da farklı kulvarlarda mücadele eden birçok kişi ile kardeş olduğum gerçeği asla değişmez.
Fakat mesele memleket ve sonraki nesillerin geleceği ise; bu yolda ilerlerken önüme çıkacak hiçbir engeli ve kişiyi tanımamak gibi tavizsiz ideallerim var benim...
İnandığım bir topluluk içerisinde mücadele ederken, içerideki ‘çürük elmaların’ sepetteki sağlamlara zarar vermesine asla müsaade etmeyeceğim.
Birlikte mücadele ettiğim dostlarımın, yukarıda bahsettiğim olumsuzluklarla karşılaştığımda verdiğim hızlı ve sert tepkiler nedeniyle benim için çok kullandıkları “çılgın” lakabı kulağımda çınlayınca, aklıma Şeyh Edebali’nin Osman bey’e nasihatinden bir cümle geldi;
Ey Oğul;
…
‘’Unutma ki Atın iyisine ‘DORU’ yiğidin İYİ sine ‘DELİ’ derler...
Sevgiyle kalın. Hoşçakalın.
Eğer kaçınılmaz olarak ölecekseniz, neden korku ve dehşet içinde olasınız?
Bir kahraman olarak ölmek yakışır her zaman, onurlu olmak budur.
Hayat denen kısacık öykünün başı kadar sonu da aynı ölçüde saygı duyulacak bir biçimde olmalıdır.
Ve doğumda gülümseyip sevgiyle bakanlar ölümde de aynı hayranlık ve saygıyla bakabilmelidir.
Yorum Yazın